Kuruluş Tarihi: 565
Yıkılış
Tarihi: 835
Kurucusu: Bayan Kağan
Başkenti: Segedin
Dili:
Avarca
Devlet Başkanı: Kağan
Avarlar, Orta Avrupa'da, Frank
krallığı ile Bizans imparatorluğu arasında, eski Hun, Sabar kalıntıları ve Ogur
(Bulgar)'lar gibi Türk kitlelerinin desteği ile kudretli bir devlet kurarak,
çeşitli Germen ve özellikle kalabalık îslav kabilelerini hakimiyetleri altına
almak suretiyle 250 sene kadar Avrupa siyasetine yön veren bir imparatorluk
olmuştur.
558 yılında Avarlar Bizanslılara
gönderdikleri bir elçi heyeti ile dostluk kurmak ve yerleşecek bir toprak
istemişlerdir. Bizanslar ise Balkanlara sürekli, bazı boylarının akın
yapmasından bıkmış ve Avarlardan da bu konuda yardım umarak anlaşma yapmıştır ve
Avarlara yerleşecek toprakları Kafkasya'daki düşmanlarına karşı savaş yapma
karşılığı vermişlerdir. Avarlar birçok boyla ve Sabirler ile savaşmış ve galip
gelmiştir. 560 yılında Tuna nehrinin ağzına kadar inen Avarlar Bizans’ın izni
ile Dobruca’ya yerleşirler. Böylece İslavları baskı altına almaya
başlamıştırlar. Rus kaynakları Avarların istedikleri an İslav kadınlarını
aldıklarını ve arabalarında at yerine İslav kadınları koşturduklarını yazarlar.
Avarlar 562 yılında İslavlar üzerinden Bizans hududuna doğru akınlar
düzenlediler. Bu akınlarda İslavlar Balkanlar’a doğru çekilmek zorunda kaldılar.
Kafkasya savaşında Bizanslılara yaptıkları yardım için hak ettikleri toprakları
Bizanslılardan istediler. Bizanslıların önerdiği bir kısım toprağı beğenmeyen
Avarlar Bizans’ı düşman kabul etti. Ayaklanan Antları ve Slovenleri yenen
Avarlar Frankların Kralı Siegebert’i Albis nehri kıyısındaki bir savaşta
yendiler.
Bu savaşlar ve akınlar sonunda Avarlar
565 yılında Avrupa Hun İmparatorluğu'nun 1 asır önceki toprakları üzerinde Avar
İmparatorluğu'nu kurdular. Başkentlerini de Atilla’nın başkenti olan Segedin
şehrini ilan ettiler. Avar İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı Bayan
Kağan’dır. 565-602 yılları arasında 37 yıl hükümdarlık yapmıştır. Bayan Kağan
zamanında Avarlar en parlak dönemini yaşamıştır. Tuna nehri batısında yaşayan
Germen kaviminden olan Lombardlar, Gepidlere karşı yapacakları savaşta
Avarlardan yardım istedi. Avarlar Lombardlardan hayvanlarının onda birini
vermelerini, savaşın kazanılması halinde ganimetin yarısını ve Gepid
topraklarının tamamını almak şartı ile yardımı kabul etti. Bizanslardan yardım
alamayan Gepidlere karşı yapılan savaş çok kanlı oldu ve Macaristan’da yaşayan
Gepidlerin egemenliğine son verildi. Avarlar böylece Macaristan’ın büyük kısmını
ele geçirmiş oldu. Daha sonra Lombardların İtalya’ya göç ederken bıraktıkları
ülkeleri Panonia’yı ve sonunda tüm Macaristan’ı ele geçirdiler. Avarlar büyük
bir imparatorluk haline geldiler.
Tüm Avrupa’nın dikkatini çeken
Avarlara ilk saldırı 569 yılında Göktürklerden geldi ve bazı bölgeler
kaybedildi. 570 yılında da Frank Kralı Siegebert Avarlara saldırarak büyük bir
yenilgiye uğrattı. Avarlar Bizanslılardan Sirmium (Mitroviça) kentini isteyince
iki ülke arasında savaş çıktı ve Bizans komutanı 1.Tiberius komutasındaki Bizans
ordusu Avarlara saldırdı ise de teşkilatı düzenli olan Avar ordusu Bayan Kağan
yönetiminde Bizansları yenip geri püskürttü. Bu savaş sonunda Bizanslılar
Avarlara 80.000 altın ödediler ve Avarlar da Sirmium kentini istemekten
vazgeçtiler.
Daha sonra 579 yılında yine bu kent
yüzünden ilişkiler gene bozuldu ve Avarlar 3 yıl süren bir kuşatmanın ardından
Bizans’ın hudut kaleleri olan Belgrad ve Sirmium’u kuşattılar. Kaleler 582
yılında tamamen ele geçti. Bu durum karşısında Bizanslar kaleleri gözden çıkardı
ve barış yapmak zorunda kaldı ve son 3 yıldır ödemediği 80.000 altınlık vergiyi
toplam 240.000 altın olarak ödedi. Avarlar yaptıkları savaşlar sonunda sayıca
azalmaya başlayınca doğudan bazı boyları getirdiler. Bayan Kağan 582 yılında
intikam almak için Frankların bölgesine girdi ve Frankları yenerek kral
Siegebert’i esir aldı. Daha sonra ganimet karşılığı serbest bıraktı. Avarlar
Bizanslılardan 80.000 altınlık yıllık vergiyi 100.000 altına çıkarılmasını
istedi ve bu kabul görmeyince Belgrad şehri tekrar kuşatıldı ve ağır kayıplar
verilmesine rağmen savaş kazanıldı. Bayan Kağan Bizanslıların 100.000 altınlık
vergiyi kabul etmeleri üzerine zengin ganimetlerle beraber ülkesine geri
döndü.
Avar sarayında bir ruhani reisin,
Hakanın haremindeki bir kadınla ilişkisi ortaya çıkınca Bizans’a sığındı.
Üstelik İslavların Bizans topraklarına saldırmasını Bayan Kağan’ın istediğini
söyledi. Bunun üzerine Bizanslılar vergi almaya gelen Avar elçisini 6 ay tutuklu
tutunca Avarlar Bizans’a saldırdı. 586 yılında birçok Bizans şehrini Avarlar
yakıp yıktı. Bunun üzerine yeni bir Bizans ordusu Aemus Dağlarında Avarlara
saldırdı ve yenilgiye uğrattı. Bu savaşta Avarlar büyük kayıp ve esir verdiler.
Bir süre sonra kendini toparlayan Avarlar da bu sefer ansızın Bizans ordusuna
saldırdı ve esirlerini geri kurtardı. Diğer bir Bizans ordusu da Mea şehrinde
Avarlara saldırdı ve yenilgiye uğrattı. Savaşa katılan 3 Bizans ordusu birbirini
ararken gece karanlığında aniden Avarların saldırısına uğradılar, bazı
Bizanslılar ve komutanları ormana kaçtılarsa da yakalanıp esir alındılar ve daha
sonra para karşılığı serbest bırakıldılar.
Bu zaferle moral kazanan Avarlar,
Trakya içlerine kadar ilerlediler, hatta Edirne kalesini kuşattılar fakat sonuç
alınamadı. Bu kuşatma sırasında Bizanslılardan darbe yiyen Avarlar Bizanslılarla
5 yıllık bir dostluk anlaşması yaptılar. 581 yılında Bizanslılar İslavlardan
geçmiş yılların öcünü almak için Avarlardan yardım istediler ve 60.000 kişilik
bir Avar ordusu İslavlara saldırdı ve bozguna uğrattılar, ülkelerini bırakıp
ormana ve mağaralara kaçan İslavlar Avarların ülkelerini yağma edişine karşı
koyamadılar. 5 yıllık Bizans-Avar dostluk anlaşması sona erdikten birkaç yıl
sonra Avarlar tekrar Bizans topraklarına saldırdı ve Selanik’i kuşattı fakat
başarılı olamadı. 592 yılında tekrar akınlar düzenleyip Çorlu’ya kadar geldiler.
Karşılıklı akınlar sürdü ve 597 yılında Avarlar Franklara bir saldırı daha
düzenledi ve bozguna uğrattı. Bu tarihlerde Avarlar Don nehrinden Galia’ya
kuzeyde İslav bölgelerinden İtalya’ya kadar geniş bir toprağı egemenlikleri
altına almışlardı.
600 yılında Bizanslılarla yapılan
savaşın sonunda ise Avarlar Tuna nehrinin sol kıyılarını kaybetti. 601 yılında
Bayan Kağan 4 oğlunu da Bizanslıların üstüne gönderdi ve kendisi de bizzat
savaştı ise de bu savaşta Bizanslılar galip geldi ve Bayan Kağan’ın 4 oğlu
çarpışarak öldüler. Oğullarının yardımına koşan Bayan Kağan Bizanslıların
üstünlüğü karşısında ancak kurtulabilmiş ve Tisa nehri bölgesine kaçabilmişti.
Bu savaştan sonra Avarlar Dakia’ya çekildiler. 602 yılında İmparator Bayan Kağan
ölünce yerine 5.oğlu hükümdar oldu. Bayan Kağan dan sonra hükümdar olan
5.oğlunun ismi bilinmiyor.
602 yılında Bizanslılarla tekrar barış
yapıldı ve 610 yılına kadar barış içinde yaşandı. 610 yılında Avarlar Lombard
Prensi Ghisulf’un idare ettiği Friaul şehrini kuşatıp Prensi öldürdüler. Prensin
karısı Romhilda ise 8 çocuğu ile beraber Forum Juli kalesine çekildi. Bu kaleyi
de kuşatan Avarlar kuşatma uzun süre sonuç vermeyince geri çekilmek istediler
fakat bu sırada Romhilda kaleden görüp aşık olduğu Avar Hakanına evlenmek şartı
ile kaleyi teslim edebileceğini haber gönderdi. Avarlar bu sayede kaleyi ele
geçirdikten sonra Avar Hakanı bu prensesi vatanına ihanet eden bir kimseden bize
de fayda gelmez diyerek 12 Avar muhafızına teslim etti. Bu kaleyi yağma eden
Avarlar Panonia’ya doğru çekildiler. Bu sırada Romhilda’nın çocukları kaçınca
Avar Hakanı Romhilda’yı öldürttü.
610 yılında imparator olan 1.
Heraclius 616 yılında Avarlarla dostluk kurmak istediği elçiler aracılığı ile
belirtti. Bizans İmparatoru Avar hakanını ziyaret etmek istediğini söyledi ve
daha sonra iki hükümdar Selymbria-Hereklea arasında buluşmaya karar verdi.
Avarlar bu buluşmada Bizanslılara saldırmayı ve imparatoru esir almayı
planladılar fakat Bizans imparatoru bunu son anda öğrenip kaçmayı başardı,
Avarlar ise gelen Bizanslılara saldırıp esir aldılarsa da İmparatoru
bulamadılar. Babası ve kardeşlerinin intikamını alamayan Avar Hakanı İstanbul’u
kuşattı fakat başarılı olamadılar. Bu kuşatma İstanbul’un ilk kuşatmasıdır.
Avarlar ülkelerine geri dönerken gördükleri birçok kiliseyi yağma
ettiler.
Avarlar ile Sasaniler 2.İstanbul
kuşatmasını denemek için anlaştılar. Sasaniler bütün Anadolu’yu geçerek
Boğaziçi’nin Anadolu yakasına geldiği zamanlarda Avarlarda İslavlar ve Bulgar
Türkleri destekli olarak Balkanlar ve Trakya’yı aşıp İstanbul önlerine geldiler,
Karşı kıtada bulunan Sasaniler ile geceleyin ateşle anlaşarak kuşatmayı
başlattılar. 626 yılında Sasaniler ile ortak başlatılan kuşatma 5 gün sürdü.
Avarların çok güçlü silahları ve inanılmaz ok yağmurlarına rağmen İstanbul çok
iyi savunuldu. Avar gemileri de Bizans gemilerini bir türlü yenemeyince kuşatma
sonuçsuz kaldı. Bizanslılar kuşatmadan kurtuldukları için Büyük Perhiz’in
5.haftasındaki Cumartesi gününü bayram ilan ettiler ve kiliselerde yıllar
boyunca okunacak olan Akathistos ilahisinde Meryem Ana’ya şükrettiler. Bu
başarısız kuşatma sonrasında Avarlar güç kaybettiler.
630 yılında Avar hakanının ölmesi
sonunda Bizanslılar Avarların egemenliği altında yaşayan boyları kışkırttı ve
ayaklanma çıkmasını sağladı. Topraklarının bir kısmını ayaklanmalarda kaybeden
Avarlar ekonomik olarak da iyice zayıfladı. Avarlar uzun süren bir sessizliğin
ardından 736 yılında Baviyera’ya girdiler ve 20 yıl süren bu savaşta iyice
yıprandılar hatta Avusturya'daki topraklarını Germenlere bırakmak zorunda
kaldılar. 788 yılında Avarlar İtalya üzerine yürüdü ve Friaul şehrini yağma
ettiler, daha sonra ise Franklara yenildiler. Son (7.) hükümdar olan Tudun Kağan
791-803 yılları arasında 12 yıl hükümdarlık yaptı. Bu sıralarda Franklar
Avarlara saldırılar düzenleyip Avar kalelerini yakıp yıktılar. Avar hakanı ise
Franklara elçi göndererek kendisinin ve halkının Hıristiyan olacağını ve bu
saldırıların son bulmasını istedi. Bu teklifi kabul etmeyen Franklar Avar
ülkesinin içlerine kadar ilerlediler. 796 yılında Avarlar başkentlerini
kaybedince Avarlar Şamanizm dinini bırakıp Hıristiyanlığı kabul ettiler. Tudun
Kağan Frank kralını ziyaret edip törenle Hıristiyan oldu ve Todor adını aldı.
Frank kralının Türklere karşı olan düşmanlığı devam edince Tudun Kağan tekrar
Şamanizm dinine döndü ve Baviyera’ya giderek Frank kralının kayınbiraderi Kont
Gerold’ü yenip öldürdü. Süren savaşlar sonunda 803 yılında Avarlar tamamen
dağıldılar. Parçalanan Avar boyları Frankların eziyetleri karşısında Doğu
Macaristan ve Balkanlara dağıldılar. Hıristiyanlaşan Avar halkı giderek eridiler
ve yok oldular. Günümüzde Macaristan ülkesinde Avarların soyundan gelenlerin
olduğuna inanılmaktadır.
Genel Bilgiler
Devletin başındaki Hakana Kağan
denirdi. Orduda Avar ve Bulgar Türkleri süvari; İslavlar, Germenler ve diğer
kavimler piyade olarak savaşa girerdiler. Göçebe yaşam sürerlerdi. Bir kısım
Avarlar ise yerleşik hayata geçti ve ticaretle uğraştı. Bizanslılardan alınan
altınlar sonunda dünya altın stoklarının üçte ikisi Avarların elinde olmuştu.
Avarlar omuzlarından aşağı sarkan örgülü saçları ile çevredeki diğer boyları
etkilemişlerdir. Avarlar diğer Türk devletlerinde olduğu gibi Şamanizm dini
mensubu idiler. Daha sonra Frankların baskısı sonucu Hıristiyanlık yayılmıştır.
Avar mezarlarına öbür dünyada aç kalınmasın diye yiyecekler konurdu. Yapılan
araştırmalarda Avarların sanat ile ilgileri tespit edilmiştir. Avarların ok,
yay, kılıçlar, daire biçimindeki üzengiler, dökme aletler, üzerlerinde resimler
bulunan koşum takımları, kayış süsleri, dövme madeni levhalar yaptıkları
bilinir. Avar sanatı İslav, Germen ve Bizans sanatını da etkilemiştir. Hunlardan
sonra Avarların egemenliğini kabul eden İslavlar tarımı bile Avarlardan
öğrenmişlerdir.
Avar İmparatorluğu
Hükümdarları
1) Bayan
Kağan (565 - 602)
2) ...
3) Tudun I (791 - 803)
4) Zodan (803 - 805)
5) Thedorus (805 - ?)
6) Abraham (? - ?)
7) Tudun II (? - 835)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.